Hayatınızda işlerin yolunda gitmediği, sınav haftaları gibi birçok sıkıntıların olduğu dönemlerde alarmı ertelemeye daha meyilli olduğunuzu kesinlikle fark etmişsinizdir. Bu hiçbir şekilde tesadüf değil. Stres ve snooze ilişkisi, birbirini besleyen tehlikeli bir döngüye dayanır. Yüksek stres altındaki beyin, uyanmayı bir tehdit olarak algılar ve güvenli alanda (uykuda) kalmak için direnir. Çünkü uyku stresle başa çıkmak için en güzel kaçış yollarından birisidir. Ancak ironik olan şudur: Stresten kaçmak için bastığınız o tuş, günün sonunda stresinizi iki katına çıkarır. Belki de ertelemeyip zamanınızı dengeli yönettiğinizde , günlük yaşadığınız genel stresler sandığınız kadar korkunç değildir.
Kronik stres yaşayan insanlarda sabahları kortizol yani stres hormonu seviyesi zaten yüksektir. Normalde bizi uyandıran bu hormon, aşırı salgılandığında tükenmişlik hissine ve yataktan kalkacak enerjiyi bulamamaya neden olur. Siz kalkamadıkça ve erteledikçe, bilinçaltınızda “yine geç kaldım”, “yine başaramadım” stresi başlar ve siz bu durumu değiştirmedikçe bu böyle devam eder, birikir. Yani stresten kaçmak için uyursunuz, ancak uyuduğunuzu sandığınız , çok kısa bir süreymiş gibi gelen 9 dakika size dinlenme değil, daha fazla anksiyete ve suçluluk olarak geri döner. Bu döngüyü kırmanın yolu aslında alarmı değil, stres yönetimini ciddiye almaktan geçiyor.
Stres ve snooze ilişkisi , birbirleriyle çok bağlı olduğu için ikisini de kontrol altına almak bu konudaki başarıyı kolay hale getirecektir, stresinizi ve snooze etkisine kapılmanızı sağlayan faktörleri kendinizden uzak tutmak çok önemlidir.
Stres ve Snooze İlişkisi : Bu Faktörlerle Başa Çıkma Yolları
Bu kısır döngüyü kırmanın en etkili yolunu bulmak için aslında cevabı sabahlarda değil, bir önceki gecede aramak en doğrusu olabilir. Sabah uyandığınızda beyniniz “Bugün çok işim var, hangisine yetişeceğim?” belirsizliğiyle karmaşık cümlelerle dolarsa, savunma mekanizması olarak uykuya kaçar. Bunu önlemek için akşamdan yapılacaklar listenizi hazırlayın ve kıyafetinizi seçin. Böylece sabah uyandığınızda beyniniz kaostan ziyade hazır bir plan görecektir. Ayrıca, gözünüzü açar açmaz telefon ekranına bakıp dünya gündeminin stresini yüklenmek yerine, derin bir nefes alıp vücudunuzu esnetmek, kortizol seviyenizi yani stres seviyenizi dengeler ve o erteleme tuşuna basma dürtüsünü bayağı bir zayıflatır. Bunları yaptığınızda hem zaman hem de stres yönetimiyle başa çıkmak için atılan adımların yarısından fazlasını tek bir hareketle yapmış sayılıyorsunuz. Böylece daha önce de bahsettiğimiz sabah kaosu denilen olaydan kurtulmuş oluyorsunuz.